Monday, November 30, 2009

simit

Monday, November 30, 2009



Turkiyeden fersah fersah uzaklarda olunur ama mis gibi simitin kokusu yani basindaymis gibi gelir insanin burnuna o kadar citir olmasada gercege bayagi yakin bir simit yaptim sizlerle paylasmak istedim.normal olculeri bana fazla geldi azaltip veriyorum tarifin kaynagi sevgili Didemcim cok sagol arkadasim sayende simit yedik.
3,5 bardak un
1 tatli kasigi kuru maya
1 tatli kasigi tuz
3 tati kasigi sivi yag
1 bardaktan biraz fazla su
hamurumuzu yoguruyoruz manti hamuru gibi azcik kivamli olacak ustune bir tabak ortup biraz mayalandiriyoruz en fazla yarim saat. yumurta buyuklugunde bezeler koparip elimizde yuvarliyoruz iki tane yuvarlayip birbirine dolayip iki ucu birlestirip halka yapiyoruz.hamurun hepsini bu sekilde sekillendikten sonra
yarim bardak pekmez yarim bardak suyu karistirip hamuru bu suya batiriyoruz suzulmesini bekleyip susam dolu tabaga atip heryerini susama buluyoruz sonrada 350F ta pisiriyoruz. Afiyet olsun

papatya ve kelebegin hikayesi




Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.
Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatyagörmüş.Bir anda afallamış.Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş.Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu."Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve"Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten."Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.Papatya da ona kendinden bahsetmiş.Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan,incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya dakelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis,sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten.Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Seni seviyorum"diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..."diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş.Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...






Saturday, November 28, 2009

Saturday, November 28, 2009




Altigen kutuyu once koyu altin yaldiz akrilik boyayla boyayip uzerine pecete dekopaj teknigini uyguladim ama peceteyle calisacaklara onerim cok cabuk yirtildigi icin dikkatli olmalari ..Eminimki biraz ugrasirsaniz siz daha guzel seyler ortaya cikarabilirsiniz..






Friday, November 27, 2009

eski zamanlardan bir sandik

Friday, November 27, 2009


Oncelikle herkese hayirli bayramlar umarim sevdiklerinizle guzel bayramlar geciriyorsunuzdur. yaptigimiz bir sandigi sizinle paylasmak istedim bu kutularin boyamasinda emegi gecen gizli kahramana sevgilerimi sunuyorum eski istanbul resimlerinden birini dekopaj calisip resmin uzerini altin yaldizla konturledik yanlarda one stroke uyguladik sandigin dort bir yanini gullerle donattim elde herbir parcasi tek tek cakilip monte edildiginden pek simetrik olmadi ama idare edicez bu sefer akillandim artik monte edilcek sandik almam :))))










Wednesday, November 25, 2009

altin yaldizli kutular

Wednesday, November 25, 2009







merhaba arkadaslar huzurlarinizda firindan sicak sicak cikmis yani elimin boyasi kurumadan resmini cektigim  iki kutu ...

kirmizi kutu ve menekseler



kirmizi kutumuzda menekseler acmis

mor menekseli kutu



altin yazldizli zemin uzerine mor menekseler


Monday, November 23, 2009

Monday, November 23, 2009


Bir varmış bir yokmuş, kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç kıl saç görmüş.

"Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!!.."
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş!!...

Ertesi gün kalkmış,

aynaya bakmış,

Kafasında iki tel saç kalmışmış...

"H-M-M," demiş,

"Bugün saçımı ikiye ayıracağım demiş..."

Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş...

Bir ertesi gene kalkmış,

aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.

"Tamam, tamam demiş...artık bugün at kuyruğu yaparım..."

Öyle de yapmış, ve çok çok güzel bir gün geçirmiş...

Daha bir ertesi,

aynaya baktığında,

Kafasında bir tek tel bile kalmamışmış!!!.

"WoW!" diye bağırmış.

"Bugün saç derdim yok!!!!"

Bakış açısı herşeydir!!!.

Gerektiğinden kibar ol!!!,

Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten!!!!.

Basit yaşa,

cömertçe sev,

yürekten düşün sevdiklerini,

Tatlı konuş.......

Hayat, fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki!...

Yağmurda dansetmeyi becerebilmektir! !!!!!.

Sunday, November 22, 2009

cicekli kutu

Sunday, November 22, 2009

kutumuzda guller acmis
 huzurlarinizda kutular serisinin ikinci uyesi :)

Friday, November 20, 2009

pide

Friday, November 20, 2009

ramazan pidesini hep ozlerim gecen gun biryerde yiyince aklima geldi evde ekmek yapmak zorunda kalincada boyle bir alternatifi degerlendirdim biz begendik deneyin bakalim siz begenecekmisiniz :)


3,5 bardak un
1+1/4  bardak su
bir yumurta beyazi icine sarisi ustune
bir kasik seker
bir kasik kuru  maya
yarim kasik tuz
bir kasik zeytin yagi

hamuru yogurup dinlendiriyoruz iki katina cikinca hamuru ikiye bolup yagli kagidin ustune yayiyoruz iki pide cikiyor bu hamurla ortayi ince kenarlar daha kalin olacak sekilde yayip bicagin arkasiyla sekil veriyoruz tepsinin ustune aliminyum folyo sarip mayalanmaya birakiyoruz pideler kabarinca ustune yumurtanin sarisini ve corek otunu atip 450F ta pisiriyoruz.

afiyet olsun

pembe gullu kutu



siyah zemin uzerine pembe guller boyamasi zekli kullanmasida oyle olsa gerek :)))

Sunday, November 15, 2009

norvec somonu

Sunday, November 15, 2009


Balik deyince akla hamsi gelir ama buda bayagi lezzetli oluyor. bide baligin kokusundan dolayi yapmak istemeyenlere guzel bir alternetif
5 havuc
1 kasik un
1 kasik tereyagi
yarim bardak sut
tuz

5tane havucu rendeleyip az su koyarak hasliyoruz . az tereyagi ve 1 kasik unu kavurup icine yarim bardak sut dokuyoruz haslayip suzdugumuz havuclari icine atip pure yapiyoruz .

1 paket mantar
1 sogan
1 kirmizi biber
1 yesil biber
kekik karabiber tuz
sivi yag

sogani ince ince kiyip sivi yagla soteliyoruz uzerine ince kiyilmis kirmizi ve yesil biberi atip soteliyoruz en son dogranmis mantari atip sotelemeye devam ediyoruz mantar pisince tuz kekik ve karabiberini atiyoruz.

kisi basi dusunurseniz herkese bir parca gelecek sekilde lak yani somon baligi
yagli kagida baligimizi koyuyoruz
uzerine maydanoz yesil sogani ince ince kiyiyoruz limon zeytin yagi karabiber tuz koyup baligi bu karisima buluyoruz daha sonra yagli kagitla paket yapar gibi sarip firin tepsisine diziyoruz 400F ta yarim saat pisiriyoruz .

bulgur pilavi
1 su bardagi kisirlik yada koftelik bulgur
2 su bardagi sicak su
zeytin yagi nane tuz
bulguru sicak suyla kapakli bir kaba alip demlendiriyoruz ardindan sivi yag tuz ve naneyi ekleyip harmanliyoruz .

simdi geldik servise
tabagin en altina havuc puresini koyuyoruz uzerine sotelenmis mantari yerlestiriyoruz onun ustunede finidan cikardigimiz baligi
yaninada bulguru koyuyoruz . yesil salatayla servis yapiyoruz
afiyet olsun
tabakta gozuken diger yesil meze avakado salatasi
1 avakado olgun yumusak olan iyice eziyoruz sarimsakli yogurtla karistiriyoruz hepsi bukadar
afiyet olsun .........

havuc salatasi




yapimi kolay ve lezzetli bir salata lazim olan sadece 5 tane havuc guzelce rendeleyip az zaytin yagiyla yumusayincaya kadar soteliyoruz icine biraz ceviz ici koyup tabaga aliyoruz. bir kase yogur bir dis sarimsak ve tuzu karistirip havuclarin uzerine dokuyoruz ustune isterseniz kirmizi biberi yagda kizdirip dokebilirsiniz istersenizde nane sokerek servis yapabilirsiniz
afiyet olsun

tavuklu patlican sarmasi




Evinde benim gibi kirmizi et pismeyenlere yada tavugu sevenlere patlicandan vazgecemeyenlere uygun bir tarif :) Kendi uydurdugum bir tarif ama mutlaka bilenler vardir

4 uzun duzgun patlican boyuna ince ince kesiyoruz bol yagda kizarityoruz bir paatlicandan kalinligina gore 4 ,5 ,6 tane cikiyor kizaran patlicanlar kagit havlu uzerine aliyoruz iyice kizartmazsaniz patlican yag ceker
2 tavuk gogsunu haslayip didikliyoruz tuz, karabiber, sumak, ceviz ici koyup karistiriyoruz bir kasikla patlicanin ucuna koyup sariyoruz . derin bir firin kabina diziyoruz. bir kucuk sogani ince ince kiyiyoruz az yagla pembelestirip uzerine 1 kasik domates bir kasik aci biber salcasi koyuyoruz biraz su koyup kivamli bir sos yapiyoruz bu sosu patlicanlarin uzerine gezdirip 400F ta yarim saat pisiriyoruz..

bogurtlenli pasta




yapimi cok kolay bir pasta sunuyorum sizlere iki turlu tarifi var birincisi tembel isi olan bana kolay geleni bu ikincisi uzun yolu :)))))))))))))

keki icin
3 yumurta
1 su bardagi seker
1 su bardagi sut 
yarim bardak sivi yag
2 bardaktan biraz fazla un
2 corba kasigi kakao
1 paket kabartma tozu
limon ya da portakal kabugu rendesi
bu malzemeleri karistirip kekimizi 350 F ta pisiriyoruz

yada
hazir kakaolu kek karisimini alip 2 yumurta bir bardak su yarim bardak sivi yagla karistirip keki firinda 350F ta pisiriyoruz :)

ic malzemesi
krem santi
bogutlen konservesi (visme frambuazda olabilir kivamli olanlar daha guzel oluyor)
  krem santiyle bogurtleni iyice karistirip ilinan ikiye boldugumuz kekin arasina suruyoruz

uzeri icin
cikolata sosu (smucker`s tercihimdir) yada dr oetkerin cikolata sosunu pisirip dokebilirsiniz hazir olanda olur  :)))
yanlarina yada uzerine ceviz ici

afiyet olsun

Wednesday, November 11, 2009

supriz kurabiye

Wednesday, November 11, 2009




sonunda resmini cekebildim ve ekledim coko loko kurabiye sevgili denizcigimin verdigi puf noltalariyla gercekten cok leziz bir kurabiye oldu yapmadiysaniz tavsiye ederim mutlaka deneyin

2 stick tereyagi  (250 gr kadar)
2 yumurta birinin beyazini ayirin
5 corba kasigi pudra sekeri
3 corba kasigi kakao
kabartma tozu vanilya

aldigi kadar un unda olcu vermedim cunku yumusak bir hamur olmasi gerekiyor elinize yapisan bir hamur olcak cok civik olmamasi lazim ariyip akar bir kac yapimdan sonra tam kivama ulasiyorsunuz hepsini yogurduktan sonra cevizden buyuk mandalinadan kucuk toplar alip elinizde aciyorsunuz icine hindistan cevizi toplarindan  koyuyorsunuz kapatip yuvarliyorsunuz,


hindistan cevizi toplari

2 bardak hindistan cevizi
2 kasik pudra sekeri
1 yumurtanin beyazi

hepsini yogurup elinizde ufak toplar yapiyorsunuz findiktan biraz buyuk sonra kurabiye hamuruu pogca yapar gibi elinizde acip bu toplardan yerlestiriyor ve kapatip yuvarlayip tepsiye diziyorsunuz 350F da pisiriyorsunuz

afiyet bal seker olsun


 
Atölye Sem © 2008. Design by Pocket